Türkiye’de televizyon seyretmek demek…

Türkiye’de televizyon seyretmek demek;

• Prime time’da izlenilen hiçbir filmin, dizinin, programın sonunu 10 dakika reklam beklemeden izleyememek demektir.
• Filmleri, dizileri, programları en heyecanlı yerlerinde reklamlarla kesilmeden izleyememek demektir.
• Üst üste 3 ayrı reklam kuşağını (toplamda 10 dakikadan fazla) birbiri ardına izlemek demektir.
• Program süresinden daha çok, reklam izlemek demektir.
• Reklam kuşaklarından sonra esas program başlamadan yine reklama maruz kalmak demektir.
• Programlarda abartılı tanıtıcı reklamlara şahit olmak demektir.
• Programlardan sonra reklam kuşağı başladığında ses seviyesinin 3 kat artırılması birlikte sürekli olarak ses kontrolü yapmak zorunda kalmak demektir.
• Yayınlarda “eşşolueşşek” sözünü bile sesi kesilmeden izleyememek buna rağmen sokakta 7 yaşındaki çocukların bile ana avrat küfür ettiğini duymak demektir.
• Yayınlarda sigara ve tütün mamullerinin içildiği sahneleri mozaiklenerek görmek, sigaraya başlama yaşının ilköğretim seviyesine indiğini bilmek demektir.
• Birbirinin aynısı, basit senaryolu ve kötü oyunculuk sergilenen dizilere maruz kalmak demektir.
• Dört bölümde bitecek dizilerin 92 bölüm çekildiğini görmek demektir.
• Gerçekten kaliteli ve izlenebilecek dizilerin iki haftada yayından kaldırıldığını bilmek demektir.
• Aynı anda birçok kanalda seviyesi yerin dibinde seyreden magazin programlarına rastlamak demektir.
• İzlenme oranı yüksek programların çakmasının, anında başka kanallarda çıkması demektir.
• İnsanların birbirleriyle evlendikleri programları birçok kanalda görmek demektir.
• Magazin haberlerini sürekli olarak bir şarkıya bağlayarak verme ihtiyacını hissetmek demektir.
• Yarışma programlarında son derece sulu (daha başka ifade etmek lazım ama neyse) bir dış sesi duymak zorunda kalmak demektir.
• Star, şampiyon çıkarma mottosuyla düzenlenen yarışmalarda kazananların genellikle yarışma bittikten sonra ortadan kaybolduğunu görmek demektir.
• Sürekli olarak aynı dizi ve programların tekrarına rastlamak demektir.
• Ana haberlerin birkaç gündem haberinden sonra magazine bağlanmasına katlanmak demektir.
• Haber sunucularının ana habere sonlandırırken masaya oturmasına ya da stüdyoyu yürüyerek terk etmesine anlam verememek demektir.
• “Ben hiç izlemiyorum”, “Bizde sadece belgesel açık” replikleriyle sıklıkla karşılanmasına rağmen sosyal medyada en çok konuşulanların dizi ve yarışma programları olması demektir.