11 Aralık 2008 Perşembe @ 18.15
Herkese merhaba,
‘As I Sadly by Her Sin’ üstüne biraz ‘It’s Probably Me’, belki bana bu satırları yazdıran!
Kurufasulye üstüne pilav gibi oldu ama aslında hayatımızda o etkiyi yaratan o kadar çok şey var ki… Saymayacağım şimdi orasını şiz düşünün. Benim derdim de bu değil zaten…
Evet bu iki şarkıyı dinledim ve şu an The Cure’dan ‘I Will Always Love You’ dinliyorum. “I will always love you” yani seni daima seveceğim… Gerçekten bu mümkün mü? Hayatta bir insanı ömür boyu sevebilir miyiz? Biz istetesekte o insan buna izin verir mi? Bünyesi kaldırır mı? Yoksa isal mi olur?
Bu konu hakkında biraz kafa yordum. Geçmişi sık sık düşünürüm zaten. Geleceğimi de elimden geldiği ölçüde planlamaya çalışıyorum. İşte şimdi neredeyim, iki sene sonra nerede olacağım gibisinden safsatalarla beynimi yorarım. Genelde bu beyin jimnastiklerim kendimle en çok başbaşa kaldığım yer olan tuvalette olur ama neyse kokulu bir yazı olmasın…
Evet bugün canım aşktan bahsetmek istedi. Bunun ne olduğu konusunda bir yorum da ben yapiyim dedim. Cupid denen olaya birde Kochero gözüyle bakmak ya da bakamamak…
Arkadaşlar itiraf ediyorum. Yıllar sonra aşık oldum. Birden oldu hiç beklemediğim ve yalnızlığımla mutlu mutlu en önemlisi huzurlu olduğum dönemde başıma geldi bu olay. Detaya girmeye gerek yok.
Hani bir insana bakıp ilk görüşte dersin ya “Çocuğum olacaksa bundan olsun.” Bana da öyle oldu. Bir anda kapıldım ve etkisi gerçekten yürek hoplatan cinstendi. Tamam yalnızlığımla mutluydum belki ama bir yandan da başı boş bir dünyada başı boş bir toplumun başı boş bir bireyi olmaktan sıkılmıştım. En azından kendi dünyamda başımın biraz dolu olmasını istiyordum. Evet, kendi yalnızlığımdan bunalmıştım. Kıllı bacak sohbetleri yapmaktan da…
Öyle bir anda gelen aşk bana acayip bir yaşama sevinci verdi… Yapmadığım ya da uzun süredir ertelediğim şeyleri, beynimin dumanlı girdabından çıkararak günyüzü görmelerine olanak sağlar bir duruma gelmiştim. Ne biliyim işte uzun süredir görmediğim arkadaşlarımla görüşüyor, gitmediğim yerlere gidiyor, izlemeye üşendiğim porno filmlerimi izliyordum.
Daha sonra haraket vakti gelmişti. Bu sebeple……. Burası çok uzun. Sonuçta güzel şeyler oldu. Gerçekten çok mutlu oldum. Abartmıyorum. Herhalde hayatımın en güzel 1.5 ayını geçirdim. Evet yalnızca 1.5 ay. Sonra anlamadığım bir şekilde ve gerçekten aşkın ötesinde çok sevmeme rağmen yok oldu gitti.
Başa dönelim. Birini hayatınız boyunca sevebilirsiniz. Yalnız bu sizin elinizde değil maalesef. Siz buna karar verseniz bile, sizin bu hissinizle aynı doğrultuda biri olması milyonda bir ihtimal. İnsanların bu sevgiyi kaldırması zaten çok ayrı bir olay. Hele karşınızda bir hatun varsa ve ona onun sizin için çok önemli olduğunu belli ettiyseniz hepten yandınız dostlarım. Yapmayın bunu etmeyin!!! Yazık size…
Ama gerçekten “I will always love you” kavramı mümkün olduğuna inanıyorum. Asla sevmekten vazgeçmeyin!!!
Hoşça kalın,
Alp Solak (Kochero)
Yorum ekle