Aşık adam ağlar kardeşim

Şimdi aşk hakkında bir yazı yazacaktım tam. Televizyonda Oktay Kaynarca var. Ona aşkı sordular. Bakalım ne cevap verecek.

Aşk Oktay’a göre: Çocuklarının anası, herkesin anası, nerede olursa olsun, zirvede de olsa çocuklarının anasına duyduğu sevgi. Adanalı’da aşk yok. Bir kere aşık olmuş, hâlâ onu seviyor ve hayaliyle yaşıyor. Sinirinin sebebi de o. Ben büyüklerimin sözünü dinlerim. Aşk, imkânsız demek. Ulaşıldıktan sonra aşk olmaktan çıkıyor. Aşk bana göre hastalanmak. Acı çekmek. Maalesef yaşanmak zorunluluğu var. Çünkü aşık olmadan insan olunmuyor. Aşık olup acı çektikten sonra, ben nereden düştüm buna diye hayıflıyorsun, bütün sanat eserleri de aşıkken çıkıyor.

Evet Oktay doğru söyledin. Aşk mutlaka yaşanması gereken, hayatta olması gereken bir duygu. Ne kadar acı çeksek de bu böyle. Adamı adam yapan, düşünmesini sağlayan bir süreç. Büyüten, geliştiren, olgunlaştıran bir olgu.

Ben çok aşık olmam. Olursam da pis olurum. Kaybedersem de çok acı çekerim. Çok ağlarım. Bu konularda çok konuştum, çok tartıştım bu ara. Yine aşığım ondan herhalde. Aşıklar kaçamaz. Aşıklar umutsuz olamaz. Fakat konuştuğum hatun kısmının bazıları bana dedi ki, “Kadınlar güçlü gözüken erkek sever. Ağlayan adamı sevmez.”

Valla kardeşim ben çok güçlü bir adamım. Bugüne kadar hayatıma hedefler koydum. Adım adım da hepsini yaptım. Daha da yapacak çok işim var. Girdiğim her ortamda bana sorumluluk verildi, insanları yönettim, benden büyükleri de küçükleri de idare ettim. Büyük hayal kırıklıklarım oldu, zor günler geçirdim, hem sağlık olarak hem de sosyal ve psikolojik olarak. Ama her defasında yerden kalkıp devam etmesini bildim.

Evet ben sevdiğim için ağladım. Sevdiğimi söyledim. Çekinmedim ve korkmadım. Onu kazanmak için uğraştım, peşinden de koştum. Fakat her şey ortak bir mutluluk içindi. Beni anladılar ya da anlamadılar o benim için problem değil. Gerçek sevgi, aşk olmasaydı zaten ben de böyle olmazdım. Ve seven erkek ağlar kardeşim. Çünkü erkek de kadın gibi, etten, kemikten, sinirden ve duygudan oluşan bir yaratıktır. Duygusal erkek güçsüz değildir, aksine içindeki insanı ortaya çıkaran erkektir. Asla güçsüz değildir ve sevgilisini nasıl seveceğini, onu nasıl koruyacağını, yeri geldiğinde nasıl kızacağını bilir. Gereksiz kıskançlık, gereksiz trip atmaz. Yeri geldiğinde ne gerekiyorsa yapar.

“Zaman zaman, zaman zaman tammm o zaman” tıpkı sevgili Fikret Kızılok’un dediği gibi değil mi azizim.

Ben size şunu söyleyim sevgili hatunlar: Sizi gerçekten seven adam ağlar. Arkanızdan üzülür. Sizin için kasar. Savaşır. Bu sebeple böyle adamların elinizdeyken değerini bilin. Bu devirde doğru düzgün, dürüst, samimi, sevgisini gösteren adam bulmak kolay değil. Bulunca da kaçırmayın. Benden söylemesi.

Haydi hoşça kalın,

Sevgiler,
Alp…