Listen Radio Groove Mix

Bir Beyoğlu gecesi daha…

Merhaba günlük,

Beyoğlu’nda gezersin,
Gözlerini süzersin,
Sevdiceğim, yavrucağım,
Niçin, niçin beni üzersin?

Havalar çok soğudu. Üşüyorum. Saat şu an 03.35. Sabaha az kaldı. TV’de Okan var. Konuklar; Fatih Ürek, Esra Ceyhan, Sertab vardı gitti, Zeynep Dizdar, Cem Adrian, saymadığım ya da unuttuğum da olabilir. Hakkı Baba da erken kaçtı ama Erol Abi oturuyor hâlâ stüdyoda.

Keyifli bir gece… Yatasım yok. Biz yarasalardanız zaten seninle günlük. Gecenin sesini dinlemek gündüzün gürültüsünden çok daha keyifli…

Bugün hiç hesapta yokken yine Beyoğlu yaptım. Perrin’in doğumgünü vardı. Sabah Zeynel aradı, sonra da Perrin. Onların mutluluğu beni de mutlu ediyor. Çünkü tanışmalarında benim sayemde oldu diyebilirim. Bizim evde onlara bilgisayar çalıştırırken tanıştılar. Uzun süre olan birlikteliklerini bir yastıkta birleştirdiler. Şimdi çocuk bekliyorum onlardan.

Neyse akşam 9.30 gibi Beyoğlu’nda yanlarında oldum. Hazzo Pulo diye bir şarap eviydi mekân. Girer girmez rakıyı koydum kadehe. Ama yere atmadım ve bin parçaya da bölünmedi.

Mezeler, rakı… Fasılda tam yanımdaydı. Darbukacı ve solist beyefendi tam yanıma denk geldi. Ben şarkılara eşlik ettikçe o da keyiflendi. Hoşuna gitti. Beni sık sık tebrik etti. Ben de onu…

Bu aralar midem sakat, o yüzden çok içemedim günlük. En son 3.5’da bıraktım rakıyı.

Belli bir saatten sonra istek şarkılara geçildi. Ben yanlış hatırlamıyorsam, Dönülmez Akşamın Ufkundayım, Ormancı, Esmerim Güzelim Tuti Dillim, Yaz Demedim Kış Demedim ve hatırlayamadığım şarkıları istedim.

Tabi birkaç istekten sonra kemancı başımda dikilince elim cüzdana gitti ve bir 20’lik verdim müzisyen arkadaşlara…

Yine bahşişsiz geçiremedik geceyi… En çok duygulandığım ve içten söylediğim şarkıysa sanırım Huysuz ve Tatlı Kadın oldu.

Şarkılar seni söyler,
Dillerde name adın,
Dillerde name adın,
Aşk gibi, sevda gibi,
Huysuz ve tatlı kadın,
Huysuz ve tatlı kadın…

Huysuz ve tatlı kadınımı andım bu şarkıda. Efkar geldi biran. Herkesin hayatında mutlaka huysuz ve bir o kadar da tatlı bir hatun olmuştur herhalde. Ama benim ki, bambaşkaydı.

Neyse 1 gibi kalktık. Taksiyle Halkalı’ya döndüm. Sonra da TV’ye daldım. Bir çay koydum. Yaklaşık 2 kere kustum. Daha da kusarım ama üşeniyorum.

Sabah iş var ve çalışmak gerek. Gazetecilik yapmak zor zanaat. Ama severek yapmak çok keyifli. Bu dünyada herkes sevdiği ve yetenekli olduğu işi yapsa belki şimdiki gibi bir dünya olmazdı.

Sonuçta insanların hayatında iki önemli şey var günümüzde. İş ve aşk. İkisinden biri iyi olacak. En azından huzurlu olacak. İkisi de kötüyse vay halimize…

Hayatıma yenilikler katma dönemindeyim. Yenilikleri kısa sürede seninle paylaşırım. Sonuçta ben stabil duramayanlardayım. Evet evcimen bir yapım var hayatta en huzurlu olduğum yer evim. Fakat, evde bile yapacak o kadar şey var ki. Ama bu yenilik beni ev dışında da bir şeyler yapmaya zorlayacak sanırım. Önemli olan ortaya güzel bir şey çıkması…

Hadi ben bugünü de kapatayım günlük, sen de yat dinlen.

Site sana emanet, bir şey olursa cebim sende var…

Hoşça kal,
Alp…

Yorum ekle

Bir Yorum Yazın

Cemal Alp Solak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri 2004 Mezunu, Eski Gazeteci, blogger, iletişim ve dijital pazarlama uzmanı... PHP ve WordPress sevdiği konular...