Listen Radio Groove Mix

İstanbul’da deprem olursa ne olur?

Geçtiğimiz gün gece saat 23.15’te Kütahya’nın Simav İlçesi’nde meydana gelen deprem, hissedilen tüm illerde ve İstanbul’da da yürekleri ağza getirdi. Ben de yüreği ağzına gelen İstanbullulardan biriydim. Uzun yıllardır bu şekilde yusuf yusuf olmamıştım… Sadece 4-5 saniye hissetmeme rağmen, oturduğum koltuğun, tepedeki avizenin ve televizyonun beşik gibi sallanması benim için yeterli oldu…

Deprem sırasında ne yapacağımı kesinlikle bilemedim. Birkaç saniye içinde oturduğum koltuktan kalktım ve gidip sallanmaya devam eden LCD TV’yi elimde durdurdum. Sonra dışarı baktım… Karşı apartmandaki insanlar, diğer binalarda yaşayanlar hemen herkes panik olmuştu. Herkes bağırıyor, çağırıyor ve bir yakınını aramak istiyordu.

DepremO an tekrar sarsılabilir diye giyinip dışarı çıkmayı düşündüm. Ancak, eğer İstanbul’dan uzak bir merkezde gerçekleştiyse bu deprem, yıkıcı olmaz diye içimden geçti ve TV’de kanallarından bilgi almaya çalıştım, ancak kısa sürede bir bilgi gelmedi, sadece bir TV altyazı olarak “Marmara’da deprem” bilgisini veriyordu.

Bu sefer sosyal medyaya bakmak aklıma geldi, hemen Friendfeed’e ve Twitter’a baktım. Depremle ilgili “tweetler” yağmur gibi geliyordu. Saniye başına onlarca “tweet” vardı. Kimileri espri yapmaya çalışıyor, kimileri depremi ilk haber verme derdine düşüyor, kimileri de korkusunu paylaşmak isteyordu. Sadece birkaç kişi deprem konusunda bilgi vermeye çalışıyordu. Kısa sürede bu kişiler sayesinde depremin büyüklüğünü ve merkezini öğrendim ve pijamayla kalıp normal yaşama dönmeye karar verdim.

Depremin ertesi gün sarsılmanın ve yaşadığım paniğin etkisiyle eğer büyük bir deprem olsaydı ne olurdu diye düşünmeye başladım. İstanbul’a uzak bir merkezde ve kısa süreli olmasına rağmen bir deprem binaları bu şekilde sarsabiliyorsa, İstanbul ya da Marmara merkezli sağlam bir deprem İstanbul’a kim bilir ne yapardı?.. Benim felaket senaryom feci… 2012 filminden pek bir farkı yok… Depremin büyüklüğü ise sadece 7… Öyle Japonya’daki gibi 8.9 falan değil. Süresi ise 45 saniye ile 1 dakika arasında… Buyrun bakalım benim senaryoma göre İstanbul – Marmara merkezli 7 büyüklüğünde 45 sn – 1 dk süreli bir deprem ne gibi sonuçlar doğuruyor?

Deprem olursa İstanbul’da ne olur:

  • İstanbul’da 2000 yılından önce yapılan tüm binaların yüzde 70’i yıkılır ya da ağır hasar alır, çünkü bu binalarda malzemeden çalınmıştır. Depreme dayanıklı hale getirmek de bu binaları imkansızdır.
  • Kıyı bölgelerinde denize doğru çökme olur, 3-4 metrelik tsunamiler meydana gelir.
  • GSM ve sabit hatlara ulaşılamaz, çünkü insanlar gereksiz yere hatları meşgul eder. Tüm iletişim altyapısı çöker.
  • Acil durum şebekesi devreye girer. Afet Koordinasyon Merkezi ile gerekli birimler, (kurtarma ekipleri, sağlık ekipleri, arama-kurtarma timleri) iletişime, acil durum kabloları üzerinden (normal şebekelerden farklı bir şebeke) devam eder.
  • İstanbul’u arabalarla terk etmek mümkün olmaz, zira binaların çoğu yollara doğru yıkıldığından yollar kapanmıştır. Zaten birçok kişi depremde hayatta kalsa bile aracını kaybeder.
  • Ölü sayısı yüzbinlere kadar ulaşır, çok az sayıda insan enkaz altından kurtarılabilir. Birçok insan enkaz altından kurtarılamadan hayatını kaybeder.
  • Salgın hastalıklar baş gösterir, çünkü ulaşılamayan cesetler bir süre sonra çürümeye başlar.
  • Yiyecek ve içecek su kıtlığı başlar.
  • Yardım malzemeleri yetmez, çünkü evini kaybeden insan sayısı milyonları bulur.
  • Marketler, dükkanlar yağmalanmaya başlar, çünkü insanlar birkaç gün sonra açık, sefalet ve sinir bozukluğundan delirir.
  • Evi yıkılmayan insanlar da tehlike altındadır, çünkü kaos, su-gıda sıkıntısı, salgın hastalık gibi durumlardan etkileneceklerdir. Hayatta kalmak, ölmekten daha zor hale gelir…

Yukarıda yazılan senaryo benim olabileceğini öngördüğüm ve tamamen beni bağlayan maddelerden oluşuyor. Ancak, İstanbul’u E5 karayolu üzerinde seyir halindeyken gözlemleyen herhangi biri binaların yüzde 90’ının herhangi bir mühendislik hizmeti almadan müteahhit kafasıyla yapılan ve büyük ihtimal uç kuruş fazladan kazanmak için, demirden, kumdan, betondan çalınarak yapıldığının farkında… Dolayısıyla 7 şiddetinde, 45 saniye süren İstanbul merkezli bir depremin yukarıdakine yakın bir felaket senaryosu çıkarması da sürpriz olmaz. Ne diyelim, biz Türk’üz, bize bir şey olmaz…

Haydi kolay gele…

Yorum ekle

Bir Yorum Yazın

Cemal Alp Solak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri 2004 Mezunu, Eski Gazeteci, blogger, iletişim ve dijital pazarlama uzmanı... PHP ve WordPress sevdiği konular...