Listen Radio Groove Mix

Metro Zulümü

Merhabalar efendim…

Dün günlüğümde belirttiğim gibi abimde geceledim. Öğleden sonra uyandım ve biraz evde oyalandıktan sonra (kahvaltı vesaire…) akşam 6 gibi evden çıkarak, annemlere doğru hareket ettim. Yani, Yenilevent’e…

Osmanbey’den metroya binip 4. Levent’e gitmeyi planlıyordum. Evden çıktım, birazcık yürüyüp metro istasyonuna ulaştım. Bir jeton alıp turnikeleri geçtim ve tünellerin bulunduğu perona doğru yürümeye başladım.

Dün yazdığım günlük yazısında ‘Ben toplu taşımadan haz etmem’ diye bir cümle kullanmıştım. Aslında toplu taşıma ulaşımın en modern ve akıllısı. Asla itirazım yok, keşke herkes arabasını evinde bıraksa ve modern metro, metrobüs ya da başka toplu taşıma araçlarını kullanarak sıkışıp tost olmadan evine-işine gidebilse…

Benim kullanmama sebebim de ihtiyacım olmaması, yani ev-işin 5 dakika olması ve motosiklet sahibi olmam. Kışın soğukta da maksimum 6-7 TL’ye evime taksiyle ulaşabilmem ya da şirketten araç isteyip eve araçla dönebilmemden kaynaklanıyor. Yoksa özellikle Taksim- 4. Levent Metrosu’nu Yenilevent’te oturduğum dönemde, sayısız kez kullanmış, çoğu kez haz almış ama hiçbir zaman Cuma, Cumartesi gibi insanların eğlenceye çıktığı günlerde gece saat 01.00’de kapandığını anlayamamış bir bireyim.

Dün Osmanbey ve Yenilevent yolculuğum sırasında anladım ki, iyi ki de bu toplu taşıma olayından uzak kalmışım. Çünkü normalde 10 dakika sürmesi gereken Osmanbey – 4. Levent arası yaklaşık 30 dakika sürdü. Bunun sebebi, ilk 4 metroya izdihamdan dolayı binemememden kaynaklandı. Taksim’den yola çıkan metro daha ilk durak olan Osmanbey’e vardığında ağzına kadar doluydu ve haliyle kimse Osmanbey’de inmiyordu.

Hadi siz benim nazlı olduğumu düşünün. Peki benimle birlikte binemeyen yüzlerce kişiye ne demeli. Ayrıca her metro pas geçtiğinde Osmanbey’de bekleyen yolcu sayısı kat kat artıyor ve nefes alacak alan bile kalmıyordu…

Sonunda 5’inci metroya milleti iterek ve trene zar zor kendimi atabildim. Mecediyeköy’e geldiğimizde de (1 durak sonra) yolcuların neredeyse yarısı indi ve oturdum.

Gayrettepe’ye ulaştığımızda da (Mecediyeköy’den bir durak sonra) trenin hoparlörlerinden şu anons geldi: “Sayın yolcular sinyalimiz kapalı olduğu için bir süre beklemek durumundayız. Beklettiğimiz için özür dileriz.”

Yani karşıdan bir tren geliyordu ve tek hat çalıştığı için biz o treni tam 10 dakika boyunca beklemek zorunda kaldık, kafa kafaya çarpışmamak için.

Şimdi ben buradan belediyecilere soruyorum:

1. İlk durak olan Taksim’de metro ağzına kadar doluyor madem, bir treni Taksim’i pas geçirerek, direkt olarak Osmanbey’e göndermek ve böylece oradaki yığılmanın önüne geçmek çok zor mudur? Ya da sizin aklınıza gelmemekte midir?

2. Aşırı yoğunluğun yaşandığı saatlerde metro seferleri artıralamaz mı? Yakşaşık 7 dakikada bir tren geleceğine, 3 dakikaya düşürülemez mi?

3. Dünyanın gelişmiş metro ağına sahip olan herhangi bir ülkesinde, geliş ve gidişin aynı raylardan yapıldığı görülmüş müdür? Görülmüşse o hangi ülkedir?

4. Yeni açılan Oto Sanayi hattı için neden aktarma yapmak gerekmektedir. Eğer tam bitmediyse, hattı açmak ve insanları indi-bindi yaptırmak zorunda bırakmak bir seçim yatırımı mıdır?

5. Metro 1. Levent’e kadar gidiş-geliş yönünde çift raylarla hizmet verirken, neden 1. Levent – 4. Levent arası tek gidiş-geliş olarak tasarlanmıştır. 1. Levent – 4. Levent arası çift yönlü olarak kazılamayacak ve iki tünel yapılamayacak koşullara mı sahiptir?

6. İngiltere’de en yoğun saatte bile sıkış tıkış olsa bile asla trene binememezliğim olmadı. Fakat burada daha ilk duraktan gelen trene binemedim ve 4 treni pas geçmek zorunda kaldım. Peki bu insanlar her gün sandöviç olmak için mi para ödemektedir? Vergilerimizle İstanbullular’ın daha az çile çekeceği raylı sistem ağları ve hizmetleri verilemez mi?

7. Dünyanın her hangi bir yerinde araç yolunun bir şeridinin kafa uçuran çelik tellerle örtülüp kapatılan şeritten bildiğimiz otobüslerin insanlara metrobüs diye yutturulduğu olmuş mudur? Metrobüs, belli bir kesimin ulaşımını rahatlatmıştır. Bunu herkes kabul etmektedir. Peki metrobüse ulaşana kadar bu halk modern toplu taşıma olanaklarına sahip midir? Ulaşım için, özel araçlarını kullanan İstanbullular, araçlarını bırakıp sizce Metrobüs kullanıyor mudur? Yoksa yine İstanbul trafiğini felç etmek için her gün özel otolarıyla ve sadece tek kişi olarak trafiğe çıkmaya devam mı ediyorlardır?

8. Neden metrobüs 24 saat hizmet verirken, İstanbul Metrosu ve diğer raylı sistemler 00.30 ya da hafta sonları en geç 01.00’de kapanmaktadır? Mecediyeköy’den Avcılar’a gidenin canı candır da, 1. Levent’ten Taksim’e gidecek olanın canı patlıcan mıdır? Yoksa, Oto Sanayi – Şişhane ya da diğer raylı sistem araçlarını kullanan İstanbullular’ın hepsi taksiye binebilecek kadar varlıklı mıdır?

Dediğim gibi ben çok toplu taşıma kullanmayan bir birey olarak bu soruları sorabiliyorum. Elbette, her gün bu araçları kullanan ve yollarda perişan olan İstanbullular bu soruların altına birçok soru daha ekleyebilirler.

Kısaca ben bu şehirde (İstanbul), insanca toplu taşıma istiyorum. İnsana saygı istiyorum. 24 saat ulaşım istiyorum. Ucuz ulaşım istiyorum. Ulaşımın bir kazanç değil, en temel hak olduğunu düşünüyorum.

İstanbul’u iyi yönetebilecek birinin de bu sorunları usta hamlelerle çok kısa sürede çözebileceğine eminim. Bu saatten sonra, Londra, Paris, New York metrosu beklemiyoruz zaten ama yine de daha insanca, konforlu, temiz ve dakik bir ulaşım ağına sahip olabiliriz. Eğer olamıyorsak da kimse bana AB’den falan bahsetmesin…

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere…

Cemal Alp Solak
(Nam-ı diğer Kochero)

Yorum ekle

Bir Yorum Yazın

Cemal Alp Solak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri 2004 Mezunu, Eski Gazeteci, blogger, iletişim ve dijital pazarlama uzmanı... PHP ve WordPress sevdiği konular...