Bugünlerde gençliğin gündeminde olan bir numaralı olgu kesinlikle kolbastı, diğer bir deyişle hoptek dansı. Hatta ben bile bazen dayanamıyorum ve salonun ortasında kalkıp hoptek attırıveriyorum.
Bir saniye kettle durdu ve ben bir çay koyup geliyorum, sonra bu araştırmacı ve bilgi verici yazıya kaldığı yerden devam edeceğim…
Tamamdır… Çayımı koydum ama elbette sallama. Yalnız yaşayan bir insan olarak sürekli çay demleyecek halim yok herhalde. Zaten o kadar da çay-kolik değilim. Bakmayın siz öyle herkese çay ısmarladığıma…
Neyse hopteke dönelim. Şimdi kısa bir araştırma yaptım bu konuda çünkü saatlerce araştırma yapacak, kitaplara yumulacak kadar derin ve geçmişi olan bir olay değil. Ama son derece eğlenceli bir olay olduğu da açık.
Bu oyun Trabzon merkezli ve Faroz adı verilen mahalleden geliyor. Oyunun nasıl çıktığı konusunda çeşitli rivayetler var. Bazıları o mahallede yaşayan balıkçıların hareketlerinden esinlenerek ortaya çıktığını söylerken, bazıları da mahallenin delisi olan aksak bir gencin o şekilde dans ettiğini ve insanların onu taklit ede ede bu dansı geliştirdiğini savunuyor.
Bir de kolbastıyı Samsun ve Giresunlular da sahipleniyor ve bu konuda Trabzonlular ile sert tartışmalar yapılıyor. Ben kendi adıma Trabzon’dan çıkışını daha olabilir olarak görüyorum. Neden acaba?
Evet bu kolbastı zaman içinde gelişerek bugünkü haline geliyor. Gençler bunu yabancı hiphop tarzı danslarla harmanlayarak tamamen kendilerine özgü bir dans yaratmayı başarıyorlar. Yani Brezilya’nın sambası, Arjantin’in tangosu, İspanya’nın flamengosu varsa bizim de paşalar gibi kolbastımız var.
Kolbastı giderek gençler arasında yaygınlaşıyor. Birçok üniversitede kolbastı kulüpleri açılmaya başlandı. Kız-erkek öğrenciler kolbastı yaparak hem stres atıyor, hem spor yapıyor hem de sigara-içki içilen mekânlarda ciğerlerini tüketmek yerine hep beraber keyifli vakit geçiriyorlar. Kolbastı konusunda en başarılı ve iddialı grup ise Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde. O kadar iyi oynuyorlar ki, birçok TV kanalında kendilerine yer buldular ve danslarını sergiledir. Ben şahsen buradan o gençlerin hepsini alınlarından öpüyor ve “Devam edin” diyorum.
Kolbastının en büyük avantajlarından biri de bizim klasik folklor oyunlarımızdaki gibi belirli bir kostüm ve kıyafet kullanılmadan yapılıyor olması. Bol bir pantalon, Converse ayakkabı ve güzel bir tişörtle rahatlıkla yapılıyor. Yani bir özgür sitil söz konusu. Bu da işi daha keyifli kılıyor.
Toparlamak gerekirse gençliğin yeni fenomeni kolbastı diyebiliriz. Aslına bakarsanız bu dansın bu kadar ilgi görmesi beni ayrıca mutlu ediyor. Çünkü gençlerin yabancı özentiliğinden sıyrılıp bu topraklarda doğan ve onların kendilerinden bir şeyler katarak geliştirdikleri böyle bir dansa yönelmesi ve bedenlerini bu ülkede yaşanan tüm olumsuzluklara inat özgürce sallamaları benim çok hoşuma gidiyor.
Youtube’da kolbastı ya da hoptek yazıp bir sürü kolbastı videosu bulabilirsiniz. Ben örnek olarak yazının altına bir video ekliyorum…
İyi hoptekler…
superrrrrrrrrrrr
ben de yapacağım
tam senlik… 🙂